ROMAN
1. Meryemin Sırrı - 149 sayfa. Basıma hazır. Redaksiyon yapılacak.
2. Nisan Vahşi Kırlangıçlar - 237 sayfa. Basıma hazır. Redaksiyon yapılacak.
3. Salyangoz Mezarlığı - 207 sayfa. Basıma hazır. Redaksiyon yapılacak.
4. Sürgün Ruhlar - 373 sayfa. Basıma hazır. Redaksiyon yapılacak.
5. Karanlık Çayırlar (Antonia’nın Son Günleri) - 328 sayfa. Basıma hazır. Redaksiyon yapılacak.
6. Baykuşla Konuşan Kız - 493 sayfa. Basıma hazır. Redaksiyon yapılacak.
7. Sadakat - 236 sayfa. Basıma hazır. Redaksiyon yapılacak.
8. Mühürlü Sokağın Kadınları - 273 sayfa. Basıma hazır. Redaksiyon yapılacak.
9. Ölü Zaman - Yazım + Redaksiyon yapılacak.
ARAŞTIRMA İNCELEME
1. Osmanlı Devletinin Çöküşü - TAİF’TE ÖLÜM - Tarih Her Zaman Gerçekleri Yazmaz - (Taifte Ölümün Genişletilmiş Baskısı) - 469 sayfa. Basıma hazır. Redaksiyon yapılacak.
2. Türkiye ve Dünyada Gizli Operasyonlar ve Darbeler - (Gizli Op. Genişletişmiş Baskısı) - 456 sayfa. Basıma hazır. Redaksiyon yapılacak.
3. Yeşilçam Dedikleri (Türk Sinemasına Aykırı Bir Bakış) - 183 sayfa. Basıma hazır. Mizanpaj ve redaksiyon yapılacak. Renkli dialar ve özel fotoğraflar kullanılacak.
4. Basın Tarihi - Türk Basının Yakın Tarihi - Medya’nın Sefaleti - 810 sayfa. 2 bölüm olarak yeniden düzenlenecek. Güncelleme ve redaksiyon gerekli.
5. Ruhani ve Uhrevi Bir Semt Eyüp (Tarihçesi, Eski ve Yeni Hali Edebiyat ve Sanattaki yeri) - 237 sayfa. Basıma hazır. Redaksiyon yapılacak.
6. Tarihte Konvansiyonel ve Asimetrik Savaş Stratejileri - 605 sayfa. Basıma hazır. Redaksiyon yapılacak.
7. Şiddetin Karanlık Yüzü Yedi Askı - 264 sayfa. Basıma hazır. Redaksiyon yapılacak.
8. Sion Dosyası - Yazım + Redaksiyon yapılacak.
DENEME
1. Kader Adası Gotik Ütopya (Anagka) - 182 sayfa. Basıma hazır. Redaksiyon yapılacak.
2. Aldanışlar (Siyasete, Topluma, Hayata ve Ölüme Dair Düşünceler) - 291 sayfa. Basıma hazır. Redaksiyon yapılacak.
3. İtiraflar (Başarısız Bir Yazarın Anıları) - 317 sayfa. Basıma hazır. Redaksiyon yapılacak.
ANI
1. Eylül Anıları - 305 sayfa. Basıma hazır. Redaksiyon yapılacak.
ŞİİR
1. Geride Kalan - 241 sayfa. Basıma hazır. Redaksiyon yapılacak.
2. Muamma - 149 sayfa. Basıma hazır. Redaksiyon yapılacak.
3. Sahipsiz Şiirler - 100 sayfa. El yazısı M/K kütüphanesinde.
4. Sahipsiz Şiirler 2 - El yazısı M/K de devam ediyor.
5. Aykırı Rubailer - El yazısı M/K de devam ediyor.
6.Son Şiirler - El yazısı M/K de devam ediyor.
7. Ağıt (Otopsi) - El yazısı M/K de devam ediyor.
OYUN
1. Goliat'ın Kılıcı - 3 Perde 11 Tablo - 100 sayfa. Basıma hazır. Yazım + Redaksiyon yapılacak.
2. Gordium Düğümü - 3 Perde 12 Tablo100 sayfa. Basıma hazır. Yazım + Redaksiyon yapılacak.
HİKAYE
1. Tılsım - 338 sayfa. Basıma hazır. Redaksiyon yapılacak.
2. Puslu Ay - 238 sayfa. Basıma hazır. Redaksiyon yapılacak.
3.Suya Düşen Melek - 199 sayfa. Basıma hazır. Redaksiyon yapılacak.
BİYOGRAFİ
1. Esintiler - 62 sayfa. Basıma hazır. Redaksiyon yapılacak.
SİNOPSİS
2. Kırmızı Konak - 80 Sayfa. Basıma hazır. Basıma hazır. Yazım + Redaksiyon yapılacak.
ROMANLAR
Çanakkale Boğazının çıkışında bir adanın (Gökçeada), fırtına sonucu dört gün süreyle ana kara ile her türlü bağlantısı kesilir. Adada bu dört gün boyunca mahsur kalan ada halkı ve burada kalan birkaç yabancı, ruhlarının karanlık tarafları ile yüzleşirler. Bu karakterler gerçekte Türk toplumunu oluşturan sosyal katmanların temsilcisidir. Bu prototipler, Türk toplumunun kendi sosyal ve ahlaki değerlerine karşı nasıl yabancılaştığını, toplumu saran çürümenin boyutlarını ve çözülen yapısını anlatmasını konu ediliyor. Günümüz Türkiye’sinin geleceği konusunda endişe duyan herkesin okuması gereken bir eser.
Batı ile Doğu arasına sıkışmış Türk Halkı ne Osmanlı İmparatorluğu döneminde ne de Türkiye Cumhuriyeti döneminde hiçbir zaman rahat bırakılmadı. Bu kritik coğrafyanın insanları bir türlü huzur bulamadı. Bulamadığı gibi milleti millet yapan ortak değerlere de giderek yabancılaştı. 1960, 1971, 1980 darbeleri ile “Halkın sosyal gelişimi, ekonomik gelişiminin önüne geçti” gerekçesi ile toplumun sosyal ve kültürel gelişimlerine ağır darbeler vuruldu. Cuntalar, askeri vesayetler, demokrasi vaadi ile gelip ülkeyi soyan iktidarlar, siyasi ve sosyal kırılmalar, ekonomik krizler ve adaletsizliklerle ezilen toplum, kendi içinde de farklı kutuplara bölünerek tehlikeli bir geleceğe sürüklendi.
Bizim kuşak, çocukluğundan itibaren darbeler, siyasi çatışmalar, yolsuzluklar ve cezaevleri ile büyüdü. Belirsiz bir geleceğin kaygısı ile kıvranan Türk toplumunun hikayeleri de hüzünlü ve dramatik oluyor. Hepimizin ve herkesin gerçek hayatlarından süzülen bu hikayelerde geçmişlerde kalan masum yılları ve artık siyasi çalkantılardan yorgun düşmüş, hırpalanmış, huzursuz, gergin, tedirgin, kendi kültürüne yabancılaştırılmış ve geleceğinden endişeli toplumun bireylerini ve büyük ölçüde kendinizi göreceksiniz.
ROMAN
BAYKUŞLA KONUŞAN KIZ
Amcasının oğlu tarafından tecavüz edilen 13 yaşındaki Merzike'nin Cudi Dağı yakınlarındaki köyünden kaçışı ile başlayan yolculuğunda Türkiye'nin karanlık yüzünü göreceksiniz. Türkiye'nin karanlıkta kalan bu yüzünde: Vahşi töre cinayetleri, dağlarda, şehirlerde süren kardeş kavgaları, çürümüş kurumlar, devletin yetiştirme yurtlarında olup bitenler, küçük kızların tecavüzünden ruhen ve bedenen zarar görmediğine karar veren profesörler, 13 yaşındaki kızın kendi rızası ile onlarca adamla birlikte olduğuna kanaat getirip tecavüzcüleri beraat ettiren mahkemeler, olanları sır gibi saklayan şehirler ve bu korkunç gerçekleri görmezden gelen Türkiye gerçeği bulunuyor.
Küçük Merzike herkesin bildiği ama görmezden geldiği bu karanlık yüzü, tek dostu olan baykuşa anlatıyor. Merzike'nin hüzünlü yolculuğunu okurken gerçek yüzümüzle karşılaşacaksınız.
Baykuşla Konuşan Kız bir roman ve kurgu değil. Türkiye'nin karanlık yüzünde neler olup bittiğini ürpertici bir gerçeklikle anlatan bir başyapıt. Bu başyapıtta anlatılan henüz 13 yaşındaki Merzike'nin hayatı değil bu ülkenin utanç verici gerçeği olduğunu göreceksiniz.
Türkiye'nin İlk Feminist Romanı
MÜHÜRLÜ SOKAĞIN KADINLARI
Bütün kahramanları kadın olan Mühürlü Sokağın Kadınları romanı, İstanbul'da gökdelenlerin dibinde küçük bir mahallenin "Kentsel Dönüşüm Projesi" ile dağılan yedi kadının hayata tutunma savaşını belgesel bir gerçeklikle anlatıyor.
Türkiye'de kadın olmanın bedelini can yakıcı bir üslupla yazan Mehmet Komşu bu eserinde küresel şirketlerin büyük şehirlerde yeni rant alanları yaratmak için kullandığı kentsel dönüşüm projeleri, alışveriş tapınakları ve bugünkü Türkiye'nin değişen toplumsal manzarasını da çiziyor.
Mühürlü Sokağın Kadınları onca gelişmişlik ve modernleşme iddialarına karşılık kadınlarımıza karşı her geçen gün biraz daha artan şiddet, tecavüz, taciz ve cinayetlerle herkesin bilip ama görmezden geldiği Türkiye'nin karanlıkta kalan yüzünü gözler önüne seriyor.
ROMAN
MERYEM'İN SIRRI
Mehmet Komşu'nun üçleme olarak düşündüğü ve ilki "Baykuşla Konuşan Kız", ikincisi "Vahşi Kırlangıçlar"dan sonra yazdığı "Meryem'in Sırrı" romanında gelişen ve modernleşen Türkiye iddialarına karşılık, ülkenin doğusu ile batısı arasındaki büyük uçurumu gözler önüne seriyor.
Mehmet Komşu Meryem'in Sırrı romanında doğu toplumunun binlerce yıllık geçmişinde, insanlığa ait her şeyi barındırdığı bu topraklarda hüküm süren şiddeti, kaderciliği, isyanı, merhameti tutku ve insan ruhunun en karanlık düşüncelerinin arasında hayatta kalabilmeyi ve kaderlerini değiştirmek için savaşan Meryem ve kız kardeşi Haticeyi anlatarak yansıtıyor.
Doğanın insanoğluna verdiği en güçlü dürtü olan hayatta kalmak için her şeyi yapmak zorunda kalan Meryem, Türkiye'nin doğu gerçeğini gözler önüne seriyor. Mehmet Komşu'nun alegorik bir anlatımla yazdığı Meryem'in Sırrı, doğu coğrafyasına özgü efsaneleri, şiddeti, bu toprakların vahşi ve mistik güzelliklerini, okurlarına Van Gogh'un ünlü peyzajlarında ki kadar etkileyici bir şekilde çiziyor.
Türkiye'nin doğu coğrafyasındaki iki kız kardeşin hayatta kalabilmek ve kaderlerini değiştirebilmek için çevrelerine ve doğaya karşı verdikleri ölümcül mücadeleyi ve değiştiği ileri sürülen Türkiye'nin aslında kadınlarının kaderinin değişmediği gerçeğini olağanüstü ve tüyler ürpertici bir gerçeklikle anlatıyor.
ARAŞTIRMA - İNCELEME
Osmanlı İmparatorluğu’nun Payitaht-ı İstanbul’un, Ruhani ve Uhrevi semti Eyüp’te, Hz. Peygamberin Bayraktarı olan Aba Ayyub Halid b. Zayd b. Kulayb al-Naccari al-Ansari’nin mezarının yanı sıra, Osmanlı Devletinin üst düzey yöneticileri ile âlim, din bilginleri, tarikat şeyhleri ve ulusal kahramanlarımızın huzur içinde yattıkları, Müslüman dünyasının Mekke, Medine ve Kudüs’teki Mescid’i Aksa’dan sonra gelen en kutsal yeridir.
Bizans döneminde de özel bir konuma sahip Eyüp hakkında yazılmış birçok değerli eser bulunmaktadır. Eyüp’ü Ruhani ve Uhrevi bir semt olarak ele alan bu kitapta diğerlerinden farklı olarak bu semtin tarihçesi ve bu güne kadar geçirdiği değişimin yanısıra, Eyüp’ü konu alan ve bu semtle ilgili olarak yazılmış edebiyat ve sanat eserlerinin de yer almasıdır. Ayrıca, yazarın Eyüp semtini konu alan ve her biri sanat eseri değerindeki desenlerinin de yer aldığı bu kitap, Eyüp’ün Müslümanlar için manevi önemini, tarihini, eski ve yeni halini öğrenmek isteyenler için çok değerli bir eser özelliğini taşımaktadır.
TAİF'TE ÖLÜM GENİŞLETİLMİŞ BASKI
1- Resmi tarihin yalanları ve gerçekler.
2- Sultan II. Abdülhamid Han dönemi, İttihat ve Terakki partisi, Enver, Talat ve Cemal Paşaların yükselişi.
3- Mihad paşa olayı ve Abdülhamid gerçeği.
4- İmparatorluklar çağı son bulurken Osmanlı İmparatorluğunun durumu.
5- Çöküş döneminin üç mimarı: ENVER, TALAT, CEMAL. 1908-1918 Osmanlı Devleti’nin son on yılı.
6- Yıkım ekibinin baş aktörü Enver Paşa’nın Sarıkamış Katliamı.
7- Balkanlar’dan sonra, Arabistan, Irak, Filistin, Suriye nasıl elden çıktı.
8- Çanakkale’den geçemeyenler daha sonra ellerini kollarını sallayarak asıl geçti.
9- “Kahramanlar Türkiye’yi terk mi etti, yoksa arkalara bile bakmadan kaçtılar mı?
Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşünün gerçek yüzü: Rus ordularının Plevne savunmasını kırılması ile başlayan Balkan bozgunu. Padişah Abdülaziz’in katledilmesi, Mithat Paşa’nın öldürülmesi. II. Abdülhamid Han’ın tahttan indirilmesi ve sonrasında İttihat ve Terakki Partisi dönemi. İttihatçıların Almanya ile ittifakı sonucunda girilen Birinci Dünya savaşı. Almanların tertibi sonucu İttihatçıların açtığı 11 cephede eritilen Osmanlı Orduları. İmparatorluğunun çöküşünün baş aktörü: Enver Paşa. Harbiye Nazırı ve Başkumandan Vekili Enver Paşa’nın önlenemeyen ihtirası uğruna, Sarıkamış cephesinde kar altında can veren üçüncü ordu. Osmanlı Devletinin çöküşünün gerçek nedenlerini yazmayan resmi tarihi değil, altı yüz yıllık imparatorluğun nasıl parçalandığının gerçek yüzünü öğrenmek isteyen herkesin okuması gerek bir eser.
GİZLİ OPERASYONLAR GENİŞLETİLMİŞ BASKI
Türkiye’nin yakın tarihi; darbeler, suikastlar ve binlerce faili meçhul cinayetlerle doludur. Onlarca yıldır değişen iktidarlar ve hükümetlerin bir türlü bu darbelerin ve cinayetlerin gerçek tertipçileri olan derin devletin kontrol ettiği gizli teşkilatları ortaya çıkarmaya güçleri yetmedi. Bu kitapta Türkiye’nin yakın tarihindeki karanlık sayfalarında yer alan 6-7 Eylül tertibini, 1960, 1970 ve 1980 Askeri Darbelerini, 1 Mayıs 1977 katliamını, 2001’deki Hayata Dönüş, 15 Temmuz 2016 darbe girişimi gibi operasyonlarının bilinmeyen ve açıklanmayan ayrıntıları ve isimleri yer almaktadır.
Devletin derinliklerinde yapılandırılmış gizli birimler tarafından gerçekleştirilen bu özel operasyonların bazıları tarihin akışını değiştirecek, toplumları yeniden dizayn edecek ve ülkelerin kaderlerini etkileyecek kadar önemlidir.
Gizli Operasyonlar kitabında Türkiye’nin ve dünyanın tarihinde derin izler bırakmış bu operasyonların nasıl ve kimler tarafından hazırlandığı, uygulamaları ve sonuçları ile ayrıntılı bir şekilde anlatılmaktadır. Karanlıkta bırakılan bu gizli operasyonların yer aldığı bu kitap Türkiye’nin yakın tarihindeki gerçekleri öğrenmek isteyenler için referans bir eser niteliğindedir.
ARAŞTIRMA-İNCELEME
YEŞİLÇAM ÇIKMAZI
TÜRK SİNEMASINA AYKIRI BİR BAKIŞ YEŞİLÇAM ÇIKMAZI
Yeşilçam sinemasının yere göğe sığdıramayan sinema yazarları, eleştirmenler, eski starlar ve oyuncuları nedense Türk Sinemasının en iğrenç ve en ahlaksız bu döneminden hiç söz etmezler. Türk Sinemasının en iğrenç ve en ahlaksız bu döneminde çekilen yüzlerce seks filmi Türkiye'nin her köşesinde oynatılmış, aç gözlü ve ahlaksız yapımcılar kasalarını parayla doldurmuştur. Bu filmlerde oynayan oyuncular ve figüranlar daha sonraki yıllarda kendilerine yöneltilen eleştirileri büyük bir yüzsüzlük ve utanmazlıkla "Türk halkına seksi biz öğrettik." diyerek kendilerini savunmuşlardır.
Aralarına fotokopi konularak çoğaltılmış senaryolar, romanlardan aşırılmış replikler, yeteneksiz oyuncu ve yönetmenler, sultanlar, krallar, şarkıcılar, türkücüler, arabeskçiler, komikler, aptallığa ve kurnazlığa övgüler, seks furyası, küçük burjuva bunalımları, kendini beğenmiş eleştirmenler, ağzına çiklet ya da sırtında hırka ile ödül törenlerine çıkan megaloman yönetmenler. İşte size Türk Sinemasının dünü ve bugünü.
BÖLÜM BAŞLIKLARI
1- Türk Sinemasının Gerçeği
2- Siyah beyaz yalanlardan renkli yalanlara
3- Sonun başlangıcı (Seks furyası)
4- Starlar, sultanlar, krallar, vamplar, şarkıcılar ve türkücüler
5- Yeteneksizliğin başyapıtları
6- Aptallığa ve köylü kurnazlığına övgüler: Kemal Sunal filmleri
7- Küçük burjuva bunalımları ve sosyal içerikli travmalar
8- Yolun sonu, yolun başı
9- Portreler
SİON DOSYASI
Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşün de Siyonizm ve Masonluğun rolü. II. Abdulhamid'in Siyonizm'e karşı tavrı ve İttihat ve Terakki Partisi'ndeki Masonlar.
II. Abdülhamid bütün baskı ve zorluklara rağmen Filistin'i Yahudilere vermezken, "Hürriyet, Eşitlik, Kardeşlik" sloganı ile Osmanlı Devleti'ne el koyan İttihat ve Terakki Parti'si Filistin'i nasıl elden çıkardı?
Cumhuriyet'in ilk yıllarında Masonlar. Atatürk Masonluğu neden yasakladı? Genç Cumhuriyet'te Masonik kadrolaşmanın önde gelen isimleri. Atatürk'ün ölümünden sonra İsmet İnönü Masonların önünü nasıl açtı?
CIA'dan daha etkili, adı her yerde ürküntü ve korku ile anılan İsrail Gizli Servisi MOSSAD. Tartışmasız olarak dünyanın en güçlü istihbarat örgütünün en büyük özellikleri, operasyonları ve bütün dünyaya yayılmış olan gücü.
ABD'nin 11 Eylül sonrası değişen savunma ve Ortadoğu stratejisi. Asimetrik Savaş'ın yeni boyutları. Bu yeni savaş modelinde Türkiye'nin siyasi ve askeri konumu. Ve daha yüzlerce konu başlığı.
Deneme
GOTİK ÜTOPYA
İnsanlık tarihi gerçekte bir yok oluş tarihidir. İnsanlığın varoluşu ile başlayan insanlık tarihi, ortadan kalkmış ırkların, medeniyetlerin, kültürlerin, dillerin, milletlerin ve devletlerin mezarlığı gibidir. Tarihin derinliklerinde kalmış görkemli imparatorluklar, kudretli krallıkların hepsi kitapların sararmış sayfaları arasında kalmıştır. Mehmet Komşu'nun bu eseri ütopya eserleri arasında farklı bir yere sahip olacak bir çalışmadır.